Turkish

Kapitalizmin krizinin birçok ifadesi var: yeni savaşlar ve emperyalistler arası çatışmalar, çevresel yıkım, zengin ve yoksul arasındaki uçurumun büyümesi, bilim ve kültürün gerilemesi vb. Kapitalizmin başarısızlığının özellikle göze çarpan bir belirtisi, en zengin ülkelerde bile temel insan ihtiyacı olan yeterli barınmayı sağlayamamasıdır.

Son birkaç hafta iiçinde Türkiye destekli Heyet Tahrir El Şam (HTŞ) saldırısı Esad rejimini devirmeyi başardı. Batı medyasında bu durum genel olarak kutlandı. Ancak haberlerde yer  almayan bir husus, Türkiye'nin eş zamanlı olarak Kuzey Doğu Suriye'deki Kürt Özerk Bölgesi'nin  (AANES), daha yaygın olarak bilinen adıyla Rojava'nın bir kısmına doğru ilerlemesidir. Türkiye geçtiğimiz haftalarda Tel Rıfat'ı ve son birkaç gün içinde de Fırat'ın batısında Kürtlerin  kontrolündeki son şehir olan Menbiç'i alarak Kürt bölgesine doğru ilerlemeye devam etti. Türk  güçleri müttefik cihatçılarla birlikte nehrin iki yakasını birbirine bağlayan Qereqozac köprüsünü  bombaladı ve

...

ABD, Ukrayna'daki savaşı uzatmak için 8 milyar dolarlık yeni bir ölümcül yardım dilimi daha açıkladı. Ukrayna'nın kaybettiği uzun zamandır açık olmasına rağmen, Batılı emperyalistlerin bir bölümü Ukraynalıların kanının son damlasına kadar savaşmaya kararlı. Bu arada Zelenskiy, kendi siyasi nedenleriyle, bir kumarbazın iki katına çıkması gibi, Kursk'ta yeni, kanlı bir cephe açmıştır.

Marksizmi Anarşizmden ayıran nedir? Neden iki teori, birbirlerinden ayrışırlar, birbirlerine göre avantajlari nelerdir ve iki teoriden hangisi, ya da fikirlerinin hangi bileşimi kapitalizm ve burjuva devletiyle savaşmak için en iyi araçtır? Böyle bir sorgulama süreci, devrimci teoriyi kavrama ve fethetme çabası olan her devrimci için gereklidir.

Azerbaycan'daki bir grup genç komünistten aldığımız aşağıdaki mektubu burada yayınlamaktan mutluluk duyuyoruz ve bu ülkedeki mevcut durum hakkında çok ilginç bir fikir verdiği için okuyucularımızın büyük ilgisini çekeceğinden hiç şüphemiz yok.

Suriye rejimi çöktü. Beşar Esad ülkeden kaçtı. Ordusu silahsızlandırıldı ve hükümeti teslim oldu. Hapishaneler istila edildi ve binlerce kişi serbest bırakıldı. Bu arada binlerce Suriyeli kutlama için sokaklara döküldü. 

İçinde yaşadığımız tarih döneminin son derece karakteristik bir başka ani ve keskin olayında, Suriyeli İslamcı militanların sürpriz saldırısı Suriye'yi hızla çözüyor. İsrail'in Gazze ve Lübnan'a yönelik Batı destekli savaşları Ortadoğu'daki kırılgan dengeyi altüst etti ve bölgenin dokusunu çözmeye başlayan bir ipliği çekti.

“Tekelci kapitalizmin çağımızdaki yaşamı bir krizler zinciridir. Her kriz bir felakettir. Bu kısmi felaketlerden gümrük duvarları, enflasyon, devlet harcamalarının ve borçların artırılması yoluyla kurtulma ihtiyacı, ek, daha derin ve daha yaygın krizlere zemin hazırlamaktadır. Pazarlar, hammaddeler ve sömürgeler için verilen mücadele askeri felaketleri kaçınılmaz kılıyor. Sonuç olarak, devrimci felaketleri hazırlarlar.”

Alman hükümeti düştü. Hükümet, 2025 yılı bütçe taslağı üzerindeki anlaşmazlık nedeniyle düştü. İktidardaki sosyal demokratlar (SPD), Yeşiller ve liberallerden (FDP) oluşan koalisyon, Almanya'nın üst üste ikinci resesyon yılıyla karşı karşıya olduğu bir dönemde, ekonomik krize bir çözüm bulmak için aylarca uğraştı. Buna rağmen hükümet bir araya gelip bir yaklaşım belirleyemedi. İktidardakiler, işçi sınıfı ve yoksullara yönelik genel bir saldırı için doğru zamanın gelip gelmediği konusunda bölünmüş durumda.

Hamas'ı yok etmeyi ya da rehineleri geri almayı başaramayan İsrail'in stratejisinin değiştiği giderek daha açık hale geliyor. Kuzey Gazze'de kalan yaklaşık 400.000 erkek, kadın ve çocuktan oluşan nüfusun tamamı bir etnik temizlik politikasına tabi tutuluyor.

Filistin halkı, 1948 yılında Siyonist silahlı milisler tarafından, kolektif tarihsel hafızalarında Nakba,  ya da Felaket olarak yer eden bir olayla anavatanlarından zorla sürüldü. Siyonist proje her zaman böyle bir gelişmeyi öngörmüştü, ve tüm gerçek devrimci Komünistler Siyonist ideolojiye sürekli olarak karşı çıkmışlardı. O halde Stalin  neden iki halk için, Filistinli ve Yahudi, tek devlet pozisyonunu terk etti ve 1947'de bölünmeyi ve ardından ayrı bir Yahudi devletinin kurulmasını destekledi?

İsrail ordusu 1 Ekim'in erken saatlerinde Lübnan sınırını geçti ve iki hafta süren ağır hava saldırılarının ardından ülkeye yönelik kara işgalini başlattı. Bu, ABD ve Batı emperyalizmi tarafından desteklenen ve finanse edilen, tüm Ortadoğu'yu yıllarca sürebilecek ve ardında yürek burkan acılar bırakacak açık bir savaşa sürükleme tehdidi taşıyan, tamamen gerici bir savaştır.