Güney Afrika-İsrail davası: UAD soykırım davası uluslararası hukukun krizini gözler önüne seriyor GÜNCELLEME (26/01/24): Uluslararası Adalet Divanı (UAD) bugün verdiği bir kararla büyük bir çoğunlukla İsrail'in Gazze'de soykırım faaliyetleri gerçekleştirdiğinin "en azından makul" olduğuna hükmetti. Karar, İsrail'in Hamas'a karşı 'demokrasiyi' savunmak için savaştığı yönündeki öfkeli propagandasına bir darbe niteliğindedir. Aynı zamanda İsrail'in işgalini sonuna kadar destekleyen Batı'daki müttefikleri için de bir utanç kaynağıdır. Ancak alınan tedbirlerin İsrail'in bileğine vurulan bir tokattan biraz daha fazlasıdır ve soykırım niyetlerini kamuoyunun gözünden uzak tutması gerektiğine dair bir hatırlatma
Yemen'den elinizi çekin! Emperyalistler kârlarını ve İsrail'in soykırım yapma hakkını koruyor Dün gece ABD ve İngiliz hava saldırıları, dünyanın en yoksul insanlarından bazılarının başlarının üzerine düzinelerce sofistike bomba yağdırdı. Batılı emperyalistlerin elleri Gazze halkının kanıyla sulanmıştır, ancak şimdiye kadar, evet, silahları, bombaları, parayı ve katliam için siyasi kılıfı sağlamış olsalar da, tetiği doğrudan kendilerinin çekmediği gerçeğinin arkasına saklanabildiler. Hayır, her zaman katliamın "ölçülü", "orantılı güç" ile gerçekleştirilmesi gerektiğinde ısrar ettiler. Şimdi Yemen'e doğrudan müdahale ederek bölgedeki çatışmayı pervasızca tırmandırdılar. Biz diyoruz ki: Yemen'den elinizi çekin! Kahrolsun emperyalist katiller!
Gazze savaşı: Barselona limanındaki liman işçileri ileriye giden yolu gösteriyor! İsrail hükümetinin Filistinlilere yönelik etnik temizliğe başlamasından bir ay sonra Barselona Liman İşçileri Örgütü (OEPB), "savaş malzemesi içeren gemilerin limanımızda faaliyet göstermesine izin vermeme" kararı aldı. USTP de (Liman İşçileri Sendikası) 8 Kasım'da aynı kararı aldı.
Dağlık-Karabağ: Emperyalistler arası rekabetin kurbanı Dağlık Karabağ, en az 200 etnik Ermeni'nin öldürüldüğü kısa süreli çatışmaların ardından 20 Eylül'de ayrılıkçı bölgeden geriye kalanların Azerbaycan birliklerine teslim olmasıyla haritadan silindi. Son raporlara göre 100,000'den fazla Ermeni - neredeyse tüm nüfus - bölgeyi terk etmiş durumda. Enklav hükümeti 1 Ocak 2024 itibariyle "varlığının sona ereceğini" ilan etti.
Kahrolsun ikiyüzlülük! Gazze'yi savunun! - IMT deklarasyonu Enternasyonal Marksist Eğilim'in aşağıdaki deklarasyonu Filistin halkıyla dayanışma içinde olduğumuzu ilan etmektedir. Hamas'ın 7 Ekim'deki sürpriz saldırısının ardından Gazze'ye kanlı bir intikam saldırısı düzenleyen gerici İsrail devletinin arkasında saf tutan Batı emperyalizmi ve uşaklarının iğrenç ikiyüzlülüğüne yanıt vermektedir. Ayrıca, Filistin için özgürlüğün neden yalnızca devrimci yollarla ve tüm bölgede kapitalizmin yıkılmasıyla elde edilebileceğini açıklıyoruz.
İsrail-Filistin: Gazze'nin işgaline hayır! İşgale son verin! Hamas'ın dün (7 Ekim Cumartesi) İsrail'e yönelik saldırısı, İsrail istihbaratını ve askeri kurumlarını şaşırtan bir şok etkisi yarattı, ancak bu bizi hiç de şaşırtmamalı. Bu saldırı, İsrail tarihinin en sağcı ve gerici hükümetine liderlik eden Netanyahu'nun Filistinlilere yönelik artan şiddet baskısının doğrudan bir sonucudur.
Füzyon atılımları: kapitalist vurgunculuk temiz ve sınırsız enerjiyi nasıl engelliyor Gezegenimizin geleceği fosil yakıtlardan temiz enerjiye başarılı bir geçişe bağlı. Zamana karşı bir yarış içindeyiz. Zira iklim bilimciler, küresel sıcaklıkların önümüzdeki beş yıl içinde sanayi öncesi seviyeleri 1.5C kadar aşma ihtimalinin yüzde 50 olduğunu tahmin ediyor. Son zamanlarda füzyon enerjisinde yaşanan büyük atılımlar, bu teknolojinin, güneşimize güç veren aynı süreçten yararlanarak, sınırsız, sıfır karbonlu bir enerji kaynağı olarak uygulanabileceğini gösterdi. Yine de, skandal bir şekilde, bu teknolojiye yapılan yatırımlar son 50 yıldır kısıtlanıyor. Neden mi? Kârlı olmadığı düşünüldüğü için.
Reformizmin krizi: sınıf işbirlikçiliği ve uzlaşma 2008'de başlayan kriz kapitalizmi teşhir etti. Milyonlarca genç ve işçi sadece sözde "neoliberalizme" değil, kapitalizmin kendisine meydan okumaya başladığı bir süreç başlattı. Ancak kapitalizmin bu krizi, solu iktidara taşımaktan çok, solu krize itti. Üstünkörü bakıldığında bu bir çelişki, ancak yüzeyin ötesine baktığımızda, bunun, içinde bulunduğumuz gibi bir dönemde reformist siyasetin sınırlarından kaynaklandığını görüyoruz.
Türkiye seçimleri: Erdoğan iflas etmiş muhalefeti ikinci turda yendi - İleriye giden yol neresi? 20 yılı aşkın süredir iktidarda olan Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, pazar günkü Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunda, burjuva liberallerin öncülük ettiği çok partili muhalefetin, kriz içindeki cumhurbaşkanlığına kesin bir darbe indirememesinin ardından yönetimini beş yıl daha uzattı.
‘Ehven-i şer' mantığı Erdoğan'ı yenemedi Türkiye'de Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turunda net bir kazanan çıkmadı. AKP'nin mevcut Cumhurbaşkanı Erdoğan (oyların yüzde 49,3'ünü alarak) ilk kez ikinci tura kalmaya zorlanacak. Rakibi ise CHP'li Kemal Kılıçdaroğlu olacak. Bu seçim, Türkiye'yi 20 yıldır yöneten AKP için zorlu bir mücadeleydi ve yine de Erdoğan yerinden edilemedi.
Rosa Luxemburg: 1 Mayıs’ın Kökenleri Nedir? Bir proleter bayram gününü, sekiz saatlik iş gününü elde etmenin bir aracı olarak kazanma fikri ilk kez Avustralya'da doğdu. Avustralyalı işçiler, 1856’da, sekiz saatlik iş günü için toplantılar ve gösteriler eşliğinde hep birlikte bir günlük iş bırakmaya karar verdiler. Bu kutlamanın tarihi de 21 Nisan olacaktı. Başta, Avustralyalı işçiler bunu yalnızca 1856 yılı için düşünmüşlerdi. Fakat bu ilk kutlamanın Avustralyalı proleter kitleler üzerinde çok büyük bir etki yarattı ki, onları hareketlendirdi, yeni bir heyecana yol açtı ve bu kutlamanın her yıl tekrarlanmasına karar verildi.
Fransa: Hükümet Zayıf - Şimdi onların fişini çekelim! Fransız hükümetinin, 16 Mart'ta parlamento oylaması olmadan Macron'un emeklilik reformlarını geçirmeyi zorlamak için anayasanın 49.3. Maddesini kullanması, mücadelenin gelişmesinde bir dönüm noktası oldu. Ulusal Meclis'in baypas edilmesi, nüfusun geniş kesimleri tarafından haklı olarak fazlasıyla bir hakaret ve provokasyon olarak görülüyor.
"Neden hala devrim olmadı?" – Devrimci liderliğe duyulan ihtiyaç Sözde sol aktivistler, hatta kendilerini Marksist olarak tanımlayanlar bile, sık sık umutsuzluk ve hayal kırıklığıyla haykırıyorlar: "Her şeyin ne kadar berbat ve içler acısı olduğuna bakın, neden hala daha bir devrim olmadı?" Alan Woods'un bu yazıda açıkladığı gibi, bu tür soruları soranların ne kitlelerin bilincinden, ne de Marksistlerin toplumun yüzeydeki görünümünün altında büyüyen gerilime nüfuz etmek için kullandıkları diyalektik yöntemden haberleri vardır. İlk olarak Mart 2022'de In Defence of Marxism(Marksizmi Savunurken) dergisinin 37. sayısında yayınlanan bu makale, dünyadaki durumun ve devrimin gerçek dinamiklerinin mükemmel bir analizini sunuyor. O yılın yazında...
SVB’nin İflası Kapitalist Ekonominin Kırılganlığını Gösteriyor ABD bölgesel bankaları SVB Financial ve Signature'ın hafta sonu iflas etmesinin ardından bu sabah, bankacılık hisseleri - yalnızca ABD'de ve bölgesel bankalarda değil, tüm dünyada - hızla düştü. Peki bu iflaslara ne sebep oldu ve bu durumun daha geniş etkileri var mıdır?
Türkiye: Depremin ardından öfke kederi aştı Türkiye'yi ve Suriye'yi vuran 6 Şubat depreminden bu yana hayatta kalan milyonlarca kişi kendi haline bırakıldığı için Türkiye'de öfke, kederi geride bırakıyor.